Yurtdışı Marka Tescili ve Süreçleri
Yurtdışı marka tescili, global pazarda faaliyet gösteren işletmeler için önemli bir adımdır. Marka, sadece tescil edildiği ülkede koruma altındadır. Uluslararası alanda koruma sağlamak için, markanın ilgili ülkelerde tescil edilmesi gerekir.
Uluslararası Marka Tescili Süreci
-
Öncelikli Şart: Marka, bağlı olduğu ülkede öncelikle tescil edilmiş olmalıdır. Bu tescil, uluslararası tescil için bir önkoşuldur.
-
Madrid Protokolü: Madrid Protokolü, birden fazla ülkede marka tescilini kolaylaştıran bir sistemdir. Bu sistem, Türkiye dahil olmak üzere çok sayıda ülkede geçerlidir ve Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) tarafından yönetilir.
-
Topluluk Marka Tescili: Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan bu sistem, OHIM (İç Uyum Ofisi) tarafından yürütülür. Bu sistemle, tek bir başvuru ile tüm Avrupa Birliği ülkelerinde marka koruması sağlanabilir.
-
Ulusal Marka Tescili: Her ülkenin kendi ulusal marka tescil sistemleri bulunmaktadır. Üye olunmayan ülkelerde tek tek başvuru yapılması gerekmektedir.
-
Bölgesel Marka Tescili: Birden fazla ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu bölgesel tescil sistemleri de bulunmaktadır. Örneğin, OAPI ve BENELUX ülkeleri bu kategoride değerlendirilebilir.
Yurtdışı Marka Tescil Sürecinin Önemi
- Küresel Koruma: Yurtdışı marka tescili, uluslararası pazarda faaliyet gösteren işletmeler için markalarını koruma altına alır.
- İtibar Yönetimi: Markanın global düzeyde tanınması ve itibarının korunması için gerekli bir adımdır.
- Hukuki Güvence: Uluslararası düzeyde hukuki güvence sağlar ve olası marka ihlallerine karşı koruma sunar.
İletişim ve Danışmanlık
Yurtdışı marka tescili süreci, karmaşık ve detay gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte profesyonel yardım almak, işlemlerin doğru ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlar. İlgili detaylar ve danışmanlık için +90 (212) 917 4748 numarasından iletişime geçilebilir ya da WhatsApp hattı üzerinden sorular yönlendirilebilir.
Yurtdışı marka tescili, işletmelerin global arenada rekabet edebilirliğini artıran, marka değerini ve itibarını koruyan önemli bir stratejik adımdır. Bu süreç, her ülkenin mevzuatına ve uluslararası anlaşmalara uygun şekilde yönetilmelidir.